Küçürek Öykülerden Seçmeler

14.05.2021
707
Küçürek Öykülerden Seçmeler

Köyümün evlerinden çıkan baca dumanları… Burnuma gelen kekik kokuları… Ah köyüm, saçlarımı dalgalandıran rüzgârına benim sevgim.

İçimizdeki saygıyı neden durup dururken kaybediyoruz? İnsanların birbirine olan saygıları nerede? Şu bizim alt komşunun her sabah geçerken ciğerlerime işleyen deterjan kokusu ve hiç sevmediğim görüntüsü… Karşısında hanımefendilik çizgimizi bozmuyorsak insana olan saygımızdan…

Mahallemizde elektrik kesintisi yaşadığımızda anladım soğuk kış günlerini sokakta geçiren insanların olmayan yorganlarının altında ısınmaya çalıştıklarını…

Bankta ayakları olmayan birini görünce eskidiğini düşünüp taksitle yenisini aldığım ayakkabılarımdan utandım.

En zoru da çocuğunun öğretmeni olan ebeveynlerin, öğrencileri ile çocuğunun arasında kalmış adil olma çabası…

Yükseklikten çok korkan ama uçurumdan da gözünü kırpmadan atlayan kişiydi o.

Karşısındaki kıza baktı. Göze girmek için nezaket göstermek istedi fakat kaba biri olduğu için yapamadı. Oysaki nezaket göstermek için dile gerek yoktu, bir tebessüm bile konuşmanın yerini doldurabilirdi. Bu son vedaya elinde çiçeklerle gitmişti. Nezaketen de olsa bir tebessüm bekledi. Bir demet çiçeği çöpe atıldığında aslında çöpe giden bütün ümitleriydi.

“Bu günler de geçer elbet.” dedi umutsuz bir şekilde, gözleri sokağa çıkma yasağına rağmen sokaktaki insanlara dalmışken. Milletin bu günlerde bolca dayanışmaya ihtiyacı vardı

Temizliği, temizlik aşkına tuz ruhu ile çamaşır suyunu karıştırıp bu dünyadan göçen teyzeye sormak isterdim…

Milletinin bağımsızlığı için özgürlüğünden ödün vermiş kahramanların yattığı bu topraklar bizimdir.

Son savaşta bir gözünü kaybetmişti ama asla bırakmadı iyimserlikle bakmaya dünyaya, üstelik tek gözle…

Karşısındakinin canı acısa onun da canı acırdı. Merhametli kadın,  gam yüküyle göçtü gitti dünyadan…

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.