Rutinsiz Yaşamda Yaşamı Rutinlemek
Sevgili okurlarım,
Rutine dönüşen her şey sıkıcıdır aslında evet ama rutine dönüşmeyen hiçbir şeyde kalıcı kalamaz ki hayatında.
Bu ikilem arasında kalmayan insan yoktur sanıyorum. Eskiler nasıl der: İki ucu da boklu değnek. Bizi hayata bağlayan rutinlerimiz. Her sabah kalkmamız, haberlere bakmamız, işe gitmemiz vs. vs. bunlar böyle uzayıp gidiyor.
İnsan, rutinlikler peşine mi takılıyor yoksa rutinlikleri mi insanın ayak bağı? Doğrusunu esasında hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz.
Rutinler tamam güzel ancak bir zaman sonra insana öyle bir bıkkınlık öyle bir iç sıkıntısı veriyor ki; yaşamı bırakın yaptığımız hiçbir işten tat alamaz hale geliyoruz.
Diğer tarafta değişik renkli bir hayat var. Her gün farklı hevesler, heyecanlar, umutlar, vs. vs. bunlarda böyle uzayıp gidiyor. Hayatımızdan bir şeyi atmış oluyoruz rutini araya almayarak.
Neyi biliyor musunuz: Düzeni.
Düzensiz savruk vurdumduymaz bir yaşama pranga vuruyoruz aslında. Hayatta yapmak istediğimiz birçok şey var ama düzenimiz yok. Düzenli bir aile kurmak istiyoruz ama işimiz yok, işimiz olmayınca eşimizde olmuyor.
İnsanlar başka başka şeylere değer veriyor. Değer verip vermedikleri de onların hayatlarındaki rutinlik veya rutinsizlik skalasını belirliyor.
Bana sorarsanız, rutinsiz bir hayat düşünülemez ama böyle standart süren bir rutin yaşamda olanaksız.
İnsanlar tercihte bulunur tercihlerinin sonucu da onları böyle içinden çıkılamaz bir duruma getirir…!