Sessiz Şöhret: Cengiz Dağcı

16.09.2024
67
Mustafa Yıldız
1994 yılında Çorum'da dünyaya geldi. 2018'de Kastamonu Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği bölümünden mezun oldu. Halen Üsküdar Üniversitesi Halkla İlişkiler bölümünde eğitimini devam ettirmektedir.

“Ölmüş kahramanların heykellerini ölüler değil, yaşayanlar yükseltir.”

Bu sözlerin sahibi 2. Dünya Savaşı’nı iliklerine kadar hissetmiş savaşın en dehşetli sahnelerini yaşamış ve yazdıkları romanlarla da bize yaşatmış olan Cengiz Dağcı anısınadır.

Dağcı, 1919’da Kırım’ın Kızıltaş köyünde dünyaya gelir. Öğrencilik yılları tam bir yokluk ve sefalet içerisinde geçmiştir. 1938’de Akmescit’teki Pedagoji Enstitü’nün Tarih bölümüne kaydolur. Henüz daha 2.sınıfta iken 1940’ta askere alınarak Odesa’da olacaklardan habersiz tankçı subay eğitimine katılır.

1941’de altın vuruş yapar ve Ukrayna cephesine gönderilir; sonrasında da Almanlara esir düşer. Bu esir macerasına girenlerin yalnızca %10’u sağ çıkar. Dokuz ay süren askerlik ve gerisi esir kamplarında geçen çeyrek ömür. Cengiz Dağcı zor olanı başardı, sürgünler ve hapislerle geçen kurtulma pahasına hayatta kalabilmek için belki de ya hep ya hiç uğruna Türkistan Lejyonuna katılır. Stalingrad cephesinde yaralanır, Polonya’da tedavi edilirken tanıştığı hemşire Regina’nın onun hayatının dönüm noktalarından biri olacağından habersizdir. Savaş yıllarında çektiği sıkıntıları, şahit olduğu savaşın çirkin yüzünü; Korkunç Yıllar ve Yurdunu Kaybeden Adam romanlarında çok canlı tasvirlerle anlatır. O kadar ki insanın okurken içi ürperir.

Almanların yenilmesi, Sovyet ordusunun ilerlemesi sebebiyle 1944’te  Berlin’e geçer ve 1945’te de Regina ile evlenir. 1946’da İngiltere’ye giderek Londra’ya yerleşir. Londra’daki yaşamı gecelere kadar yemek pişirip satarak hayatını kazanma gece 11-12 den sonra da o yorgunlukla saatlerce daktiloyla eserlerini yazma azmi.

Savaş sonrasında yazdığı bir hikayesini İstanbul’a Varlık Yayınevi’ne gönderir. Daha sonra Korkunç Yıllar ve Yurdunu Kaybeden Adam isimli romanlarını gönderir.

Hayatı boyunca Türkiye’ye hiç gelmediği halde İstanbul Türkçesini eserlerinde bu denli mükemmel kullanması Türkiye’de büyük ilgi ile karşılanır.

Şunu açıkça söylemek isterim: 55 senedir Cengiz Dağcı. Türkiye’de okunuyor. Reklamsız bir şekilde eserlerini 55 senedir okutan bir yazar kendisi.

Romanlarından anlaşılacağı üzere Türkiye Türkleri, kendileriyle hiç ilgisi olmadığını düşündükleri 2.Dünya Savaşı’ndan Türk dünyasının nasıl kayıplarla ve ne büyük ıstıraplarla çıkmış olduğunu öğrenme imkânı bulur.

Cengiz Dağcı olmasaydı Türkiye Türkleri, Sovyetler Birliği’nin çöküşüne kadar Kırım Türklerinin başlarına gelen felaketi 2.Dünya Savaşı’nda Türklüğün yaşadığı acıları bu kadar yakından tanımayacak, bilmeyecekti. Ve son olarak Kırım’da başlayan çileli hayatın son noktası 2011 yine Kırım olur. Saygı ve minnetle…!

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.